-
1 fikir
иде́я (ж) мне́ние (с) о́тзыв (м) усмотре́ние (с)* * *выпад. -kriмысль, иде́я; мне́ние; то́чка зре́ния, сужде́ние... fikrindeyim — я ду́маю / счита́ю, что...
fikrimce, fikrime göre — на мой взгляд, по моему́ мне́нию, по-мо́ему
fikriyle — с мы́слью, с наме́рением
öğrenmek fikriyle — с наме́рением учи́ться
fikir [fikrini] almak — спроси́ть чьё-л. мне́ние
fikir ayrılığı — расхожде́ние во взгля́дах
fikir edinmek — соста́вить себе́ представле́ние (о ком-чём-л.)
fikir etmek — размышля́ть, обду́мывать
fikir özgürlüğü — свобо́да мы́сли, свобо́да мне́ний
fikir teatisi — обме́н мне́ниями
fikir vermek — а) дава́ть сове́т, сове́товать; б) подава́ть мысль / иде́ю
fikir yürütmek — подава́ть мысль / иде́ю (о чём-л.)
-
2 vermek
(verir)В, Д1) в разн. знач. дава́тьad vermek — дава́ть и́мя, нарека́ть
ara vermek — де́лать переры́в, дава́ть переды́шку
- a el(ini) vermek — подава́ть ру́ку кому
ele vermek — выдава́ть, предава́ть
- a fırsat vermek — представля́ть возмо́жность
fikir vermek — дать иде́ю
konser vermek — дава́ть конце́рт
ses vermek — а) издава́ть звук; б) подава́ть го́лос
üstevermek — дава́ть [в]прида́чу
yazı vazifesi vermek — задава́ть пи́сьменную рабо́ту
yetki vermek — дава́ть полномо́чия
2) дари́ть, отка́зывать3) припи́сывать; относи́ть к чемуtalihsizliğe vermek — припи́сывать невезе́нию
4) направля́ть повора́чивать что5) доставля́ть (радость, беспокойство и т. п.)ferahlık vermek — ра́довать, доставля́ть ра́дость
zahmet vermek — доставля́ть беспоко́йство (затрудне́ние)
6) выдава́ть за́муж7) счита́ть досто́йным (прили́чествующим)8) подверга́ть, предава́ть чемуateşe vermek — предава́ть огню́
9) выступает в роли вспом. гл., выражает быстротуgidivermek — бы́стро уйти́
söyleyivermek — бы́стро сказа́ть
См. также в других словарях:
fikir vermek — 1) düşüncesini bildirmek Evet iyi bir şey değil fakat benim için bir fikir verir, diye seçtim. R. N. Güntekin 2) bir konuda yol gösterici bilgi edinmek İşitilen sözler, görülen tavırlar, beğenilen düşünceler Şinasi Bey e yeni fikirler vermeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikir — is., kri, Ar. fikr 1) Düşünce İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu. M. Ş. Esendal 2) Düşün 3) esk. Kuruntu Birleşik Sözler fikir adamı fikir babası fikir hürriyeti fikir işçisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HASR-I FİKİR — Bir şeye bütün fikrini vermek ve başka şeyle meşgul olmamak tarzı ve düsturu ile o şeyde veya meslekte mütehassıs ve muvaffak olmaya çalışmak. Bütün fikri çalışmayı bir şey üzerinde toplamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akıl yürütmek — 1) herhangi bir konuda fikir vermek 2) tahminde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
SULTAN SÜLEYMAN HAN — (Hi: 900 974) Osmanlı Padişahlarının onuncusu, İslâm Halifelerinin yetmişbeşincisidir. Yavuz Sultan Selim Han ın oğludur. Avrupa vari bir kısım kanunlar yapılmasına vesile olduğundan Kanuni nâmı ile de tanınır. Padişahlık yılları Osmanlı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sıkıştırmak — i 1) Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak Çamaşırları bavula sıkıştırmak. 2) Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak 3) Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müzakere — is., Ar. muẕākere 1) Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Atatürk 2) Sözlü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rey — is., esk., Ar. reˀy 1) Oy Parlamentoda itimat reyi alamayan her hükûmet şüphesiz istifa etmek zorunda kalacaktır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Düşünce, görüş, fikir Vicdanları ile baş başa düşünüp sonra da aralarında müşavere ederek reylerini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünde durmak — bir işe önem vermek, bir işle yakından ve sürekli ilgilenmek Bir çeşit ezbere okuyoruz, durmuyoruz metin üstünde, fikir üstünde. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEM-DEST-İ VİFAK — Bir fikir ve mes elede anlaşarak elele vermek, hep birden aynı sözü söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERDİD — Geri çevirmek, geriletmek. * Edb: Karşısındakini merakta bırakacak ve neticeyi sezdirmeyecek şekilde söz etmek. * İki ihtimâlle fikir anlatmak. Muhatabın beklemediği bir surette sözü bitirerek söze kuvvet vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük